Ulen günlük,
Herşey o yeni yıldan beklediklerim blogunu yazmamla başladı. Bari bir amorti çıksaydı. O bile yok. Bütün çekilşlerden alımımızı aldık. Tövbe!
Adı üzerinde beklenti. Bekliyorsun! İşin içinde beklemek oldu mu o direk sıkıntı veren bir durum. Adını değiştirmeli bunun. Dilek de olmaz. Onu da tutuyosun. Bekliyosun. Oluyo, olmuyo, pek durumu belli olmuyo yani. Sözcüğü değiştirsem ne olacak. Heyhat... Hayatın hamurunda mevcut bu kontrol edilemeyen değişken. Sıksan sıksan 3-5 değişkeni kontrol edebilirsin. Onda da örneklemdi, evrendi derken göbeğin çatlar. İyisi mi vazgeçmeli bu deneysel çalışmalardan. Her şey bir cins case study. A completely new phenemenon!
Mesela bu tek kişilik yaşam. Yaşam tek kişilik değil benim için. Zira her şey iki kişi için organize edilmiş. Ancak, bu durum, evdeki çorbayı ısıtıp kaseye benim koymam gerekliliğini ortadan kaldırmıyor. Hasta olmak sinirlerimi bozuyor benim. Seviglimin yalnızken en çok hasta olunca sinirleniyordum derken, ne demek istediğini anlayabiliyordum da; empati bir yana, yaşamak diğer yana.
Aman işte günlük... Belkide erteleme davranışıdır bu benimkisi. Final raporu yazarken öksürük seni engelliyor da blog yazarken engellemiyor mu? Zerre kadar!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder