- Doktorayı bitirmek.
- Ev almak (taşınmak). Yeni evi dayamak, döşemek, keyfimce dekore etmek...(hadi artık bu sene olsun ama de mi?)
- Arın'ı kreşe başlatmak.
- Konferans desteği almak ve çalışmamı sunmak
- Düzenli spor yapmak
- Uzun süredir aklımda olan dövmeyi yaptırmak
- Arın'la birlikte bir yurt dışı seyahatine çıkmak
- Kilo vermek
- Denize girmek
- Daha çok yazmak, daha çok okumak.
- Hayatıma müziği tekrar sokmak!
- Ve en önemlisi tüm sevdiklerimin sağlıklı ve yanımda olması!
31 Aralık 2013
2014 yılı dileklerim
Her yıl sona ererken Pino'nun yeni yıl dilek kartlarına bir kaç satır çiziktirmek alışknalık haline geldi. Aslına bakarsanız, hem geçen yıla, hem gelecek yıla bakmak, kendine hedefler koymak için birebir. Ülkenin içinde bulunduğu gündemi notlarıma karıştırmadan, ancak bilinç altımda , bilinç üstümde, satır aralarında ve omuzlarımın üzerinde hissederek yazıyorum listemi. İşte listem (Sağlık, huzur ve mutluluğa ek olaraktan tabi ki):
29 Temmuz 2013
Bir evin yanışı
Bir evin yanışı…
Sabahları uyandığım, bahçesinde dolandığım, ve hatta abartıdan uzak bir cümleyle “sıvalarında parmak izlerimin olduğu yer!” Siyah beyaz resimleriyle, pencerelerinde demirleriyle bir evin yanışı.
Büyümek zaten böyle bir acayip, sancılı mesai. Bahçelerin yavaş yavaş küçülmesini eli kolu bağlı izlemek. Ayak bileğimdeki yara izinin sebebi merdivenin çatladığını görmek… Kırıldığını görmek. O merdivenin üzerinden atlayıp geçsem de, gidecek bir ev yok artık!
Bir evin yanışı...
Çocukluğumun yanışı bir nevi.
Korkmayın! Kimseler ölmedi o gün. O gün ve daha önceleri. Ölenler zaten çoktan ölmüşlerdi. Ölümü en acı yapan ne biliyor musunuz? İlişkileri çırılçıplak bırakıyor olması...
Sabahları uyandığım, bahçesinde dolandığım, ve hatta abartıdan uzak bir cümleyle “sıvalarında parmak izlerimin olduğu yer!” Siyah beyaz resimleriyle, pencerelerinde demirleriyle bir evin yanışı.
Büyümek zaten böyle bir acayip, sancılı mesai. Bahçelerin yavaş yavaş küçülmesini eli kolu bağlı izlemek. Ayak bileğimdeki yara izinin sebebi merdivenin çatladığını görmek… Kırıldığını görmek. O merdivenin üzerinden atlayıp geçsem de, gidecek bir ev yok artık!
Bir evin yanışı...
Çocukluğumun yanışı bir nevi.
Korkmayın! Kimseler ölmedi o gün. O gün ve daha önceleri. Ölenler zaten çoktan ölmüşlerdi. Ölümü en acı yapan ne biliyor musunuz? İlişkileri çırılçıplak bırakıyor olması...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)