Bir evin yanışı…
Sabahları uyandığım, bahçesinde dolandığım, ve hatta abartıdan uzak bir cümleyle “sıvalarında parmak izlerimin olduğu yer!” Siyah beyaz resimleriyle, pencerelerinde demirleriyle bir evin yanışı.
Büyümek zaten böyle bir acayip, sancılı mesai. Bahçelerin yavaş yavaş küçülmesini eli kolu bağlı izlemek. Ayak bileğimdeki yara izinin sebebi merdivenin çatladığını görmek… Kırıldığını görmek. O merdivenin üzerinden atlayıp geçsem de, gidecek bir ev yok artık!
Bir evin yanışı...
Çocukluğumun yanışı bir nevi.
Korkmayın! Kimseler ölmedi o gün. O gün ve daha önceleri. Ölenler zaten çoktan ölmüşlerdi. Ölümü en acı yapan ne biliyor musunuz? İlişkileri çırılçıplak bırakıyor olması...