Bu haftasonu da çeşitli etkinliklere imza attık.
18 Ağustos 2007 Cumartesi günü İsmihan ile Fatih'i Eskişehir'de evlendirdik. Hayırlı uğurlu olsun. (fotograflar sonra) Düğün bahanesiyle Eskişehir'i gezmek şahane oldu. En son beş yıl önce gitmiştim. O günden bugüne pek bir değişmiş Eskişehir. Güzel bir şehir olmuş. Ankara'daki gibi öyle araçlar üzerinize üzerinize gelmiyor. Yerel yönetimler istedi mi yapabiliyormuş demek diye düşündüm. Ağız tadıyla oturup bir kahve içecek yer bulmakta zorlanan bir Ankara'lı olarak, iki şehri karşılaştırmadan edemedim. Bronz heykellerin sihirli bir el marifetiyle kaybolduğu şehrime inat, bronz heykellerle bezeliydi ve pırıl pırıldı eskişehir.
Sabah Kervan'da mercimekli börek ile başlayan gün, Fen Lisesi'sinin eski binasına doğru yürüyerek devam etti. Kapılar asma kilitlerle kapalı olduğundan, demri parmaklıkların arkasından bahçeye bakarak gittik, Emrah'ın lise yıllarına. Düğünde attığımız göbeklerin ardından, papağanda çiğ börekle noktaladık Eskişehir turumuzu, porsuk kıyısındaki cafelerde yapılan keyifleri de unutmamalı tabi.
Pazar günü de tam bir keyif günü oldu. Şöyle ki; sabah krep (bütün kreplerim deneme kıvamında oluyor ama olsun) ile kahvaltı edildi. Ev ile, puzzle ile meşgul olundu. Pazara gidildi. sebze möeyveler alındı. Ev kavuncu gibi koktu. Odtü'de spor yapıldı. Akşama da kendi ellerimle hazırlamış olduğum, müthiş mega lezzet "karnıyarık" ile yenen akşam yemeğinin ardından, "spirited away" adlı süper mega anime izlendi. Pek leziz bir hafta sonuydu canım. Değil mi ama!
5 yorum:
He he, az bekle, ben hafta sonumu annatacam, o vakit ağlayacaksın :)
şekerim gectigimiz haftasonu 18 agustos du, insan ankaradan azıcıcık uzaklasinca sasiriyo de mi felegi, blogunu duzelt sen, tepesini.hehe.bak ben hicbisi beceremem mutfakta ama super krep yaparim.ozel krep tavam bilem var.sen nasil yapiyorsun acaba, onu soracaktim, hani benden farklı bir tarifse deneyeyim.
çiğbörek mi? bak şimdi feci canım çekti.. Diyorum ki, maharetli arkadaşımız Didem bize çiğbörek yapsa, Anıl da krep.. Oh, bulaşıkları da ben yıkarım, zati mutfakta en iyi o işi yaparım:)
Anılcığım, krep dediğim dolapta yalnız kalmış yumurtanın göz kararı süt ve un ile birleşmesi, bir cimcik tuz ile kavuşması ve tavada yayılmasından ibarettir. Arasına duruma göre bal, peynir reçel konur oooh! Tatil anısı anlatmak isteyen Umut'a sunulmaz yalnız. Biz en iyisi bu krep börek işini umut'suz yapalım kızlar!
amanın sen göz kararı yemek yapabiliyor musun??? ermissin sen o zaman didemcim.istediginiz zaman buyrun gelin yau, krepler benden tabii ki de :)
Yorum Gönder