Antalya dönüşü! Demek Eylül 2000 miş. Yağmurlar başlamıştı zaten. Varlık dergisinin sayfalarını çevirerek varıyorum Ankara'ya. Aşağıdaki dizeler yer ediyor aklımda. Geçen günkü baş ağrılı akşam üzeri gidip aldım işte Akgün Akova'nın "Sevdiğim Kadın Adları Gibi" adlı şiir kitabını. Sırf bu şiiirin hatırına. Yoksa ne İdil diye birini tanıyorum. Ne İdil beni.
İdil
baban
yorgun bir tilki gibi uyuyor
ve doğduğu ormanın
avcılara satıldığını görür düşünde
annen
derin bir yara izi gibi uyuyor
eline bir bıçak geçse
kimden başlayacağını bilmiyor
kız kardeşinin uykusu
senden kalan solmuş bir giysi gibi
yanıt arıyor geceleri
"kuşlar neden ağaçların en uç dallarında uyurlar"
sorusuna
erkek kardeşin
açık bi' dolap kapağı sanki
içinde patlak bi' futbol topu
yırtık bi' Hayat Bilgisi defteri
ve kırık not yağmurları
sen uyurken
yaralarını sardığın için sevgili İdil
bazı sabahlar güneş geç doğuyor
ve yıldırım gibi içine düşen duygular
salyangozlar gibi
ağır ağır terk ediyorlar seni
aşk denilen şey
onların bıraktığı
fosforlu izler
yüreğin duvarlarında
Akgün Akova / Varlık Dergisi Eylül 2000 sayısı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder