25 Şubat 2006

İDİL

Antalya dönüşü! Demek Eylül 2000 miş. Yağmurlar başlamıştı zaten. Varlık dergisinin sayfalarını çevirerek varıyorum Ankara'ya. Aşağıdaki dizeler yer ediyor aklımda. Geçen günkü baş ağrılı akşam üzeri gidip aldım işte Akgün Akova'nın "Sevdiğim Kadın Adları Gibi" adlı şiir kitabını. Sırf bu şiiirin hatırına. Yoksa ne İdil diye birini tanıyorum. Ne İdil beni.

İdil

baban
yorgun bir tilki gibi uyuyor
ve doğduğu ormanın
avcılara satıldığını görür düşünde

annen
derin bir yara izi gibi uyuyor
eline bir bıçak geçse
kimden başlayacağını bilmiyor

kız kardeşinin uykusu
senden kalan solmuş bir giysi gibi
yanıt arıyor geceleri
"kuşlar neden ağaçların en uç dallarında uyurlar"
sorusuna

erkek kardeşin
açık bi' dolap kapağı sanki
içinde patlak bi' futbol topu
yırtık bi' Hayat Bilgisi defteri
ve kırık not yağmurları

sen uyurken
yaralarını sardığın için sevgili İdil
bazı sabahlar güneş geç doğuyor
ve yıldırım gibi içine düşen duygular
salyangozlar gibi
ağır ağır terk ediyorlar seni

aşk denilen şey
onların bıraktığı
fosforlu izler
yüreğin duvarlarında

Akgün Akova / Varlık Dergisi Eylül 2000 sayısı

Hiç yorum yok: