07 Mart 2007

Dünya Kadınlar Günü'nde..

Evrimin blogunda yazdığı yazı beni modern dünyada kadın olmak konulu bir blog yazmaya doğru itekliyordu; 8 mart Dünya Kadınlar Günü'ne denk gelmesi de isabet oldu.

Modern dünya sendromlarından biri de bu modern dünyada kadın olma sendromu. Bir koltukta bir değil iki değil üç, belki de daha fazla karpuz taşımaya çalışma hali. Hem bakımlı olmak, hem çalışmak hem anne olmak, hem topluma karşı durmak, hem toplumun bir parçası olmak. Hem geçmişe dönük, hem günümüze yönelik bir çok kimliği birlikte taşımaya çalışmak. Bu arada alarm ışığı yanıp sönen biyolojik saatini kimselere göstermeden kapatmaya uğraşmak. Biyolojik saatin hormonlarla birlikte durmadan daha da kuvvetli çalışması. Arzular, istekler ve hayallerle boy ölçüşmeye çalışan enerji seviyesinin de üzerine tuz biber olması...

Dünya Kadınlar Günü’nde eşinden/partnerinden şiddet görmeyen, kendi parasını kazanabilen, eğitim hakkını kullanabilmiş/kullanabilen, sağlıklı ve bütün bunların sonucu olarak mutlu azınlıkta yer alan bir kadınım. Diğer çoğunlukta yer alan kadınlardan: çocuk yaşta annelerden, töre kurbanlarından, eşlerince öldürülen, boğazlanan, yaşamları çerçevelenen, ezilen, kullanılan kadınlardan da bihaber değilim üstelik. Maruz kaldığı bütün acıları ve sahip olduğu bütün ayrıcalıkları aynı şeye; “doğurganlığına” borçlu olduğunu bildiğim bir cinsin mensubu olmaktan, “kadın olmak” denen bu zor zanaatı icra etmekten mutluyum! Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun!

Hiç yorum yok: