Efendim muhteşem bir haftasonu geçirdim. Cumartesi gününü özel kılan, seneler sonra, yaklaşık 16 yıl kadar, ilkokul öğretmenimle yeniden kavuşmam oldu. Hem de kendisine facebook aracılığıyla ulaştım. Şaşırtıcı değil mi?Herkes ilk aşkını, yok ilkokul arkadaşını bulur ben de ilkokul öğretmenimi buldum. Önce telefonla iletişim kurduk Gülten Hocam'la. Şehir dışına çıkacaklarını, döndüklerinde haber verecğini söylemişti. Önümüzdeki haftlarada memelekette yazı geçirmek üzere Ankara'dan tekrar ayrılmadan önce, bu cumartesi onları evlerinde ziyaret ettim.Çok mutlu oldum çok. Üstelik beni kapılarda pencelerde beklemişler iki değerli insan. Ne diyeyim ben yahu. Kurabiyeler, kekler hazırlamış bir de Gülten Hocam. Ben de elimde fotograflarla görmeye gittim onları. Ömürlerinin otuz küsür senesini eğitime vakfetmiş, değerli, aydınlık, güzel insanların ellerini öptüm. Yahu nasıl mutlu oldum anlatamam.
Pazar gününü özel kılan ise, Nergis'in bizim için planladığı dağ evi keyfiydi. Efendim bizi kendi elleriyle alıp, Çamlıdere'ye dek götürdü. Temiz havalar aldırdı. Baylar mangalı yaktılar. Sönünce bi daha yaktılar :) Bize de bayanlar olarak sofraları kurup örtüleri sermek düştü.
Hem bir araya geldik hem de çam ağaçlarının uğultusu ve kuş sesleri eşliğinde şehirden uzak misler gibi bir pazar geçirdik. Güneşten ve rüzgardan yanaklarımız yandı al al oldu. Çiğdemleri yakalayamadık ama, çayırlara mor bir fırça darbesiyle çizilmişcesine yayılan başka çiçeklere yetiştik. Nergiscim gene unuttum ben bu çiçeğin latince adını adını neydi yahu?
1 yorum:
Didemcim;
sayenizde harika bir pazar geçirdim gerçekten. Ben de geldiğiniz için teşekkür ederimm :)
O mor 3 boyutlu minicik ama bir araya geldiğinde her yeri mosmor gösteren çiçeklerin adı da MUSKARİ (eminim böyle yazılmıyordur ama böyle söyleniyor işte :)) Ananenin ilaçlarından aklına gelebilir canım, hani şu muscoril olandan :)
böyle güzel ginlerde tekrar tekrar bir araya gelmek ümidiyle,
esen kalın :)
Yorum Gönder