28 Mayıs 2008

We don't need nooo education.


Üniversitelerin kontenjanları arttırılsın! Arttırılsın buna bir itirazım yok. Daha fazla insan üniversite öğrenimi yapma şansı bulsun! Ne var bunda...Ve fakat içinden geçtiğim süreçlerin bana sordurduğu sorular var. Gerçi kimse yanıtlamıyor bu soruları. Soruları yanıtsız bırakmak bir cins erdem. Ama yine de soralım.
* Kontenjan artırımı yapılırken kontenjanı arttırılacak bölümlerin neler olması gerektiği araştırılmış, hesaplanmış, bir mantığa ya da gerekçeye oturtulmuş mu?Bu ülkede istihdam problemi ile karşı karşıya kalan çok sayıda farklı bölüm mezunu var. Fen bilgisi öğretmenliğinden mezun olup, milli eğitim açtığı 2 tane kontenjana yerleşebilmek için savaş veren yüz binler var örneğin.
*
Kontenjan artırımı yapılan okullarda öğretim elemanı sayısı yeterli mi?Ülkenin en iyi üniversitelerinden birinde okudum. Ben bile öğretim elemanı sıkıntısıyla karşılaştım. Diğer üniversitelerdeki durumu varın siz tahmin edin! Daha geçtiğimiz aylarda ülkedeki asistan- öğretim elemanı kadrolarını “donduran” da aynı karar vericiler değil miydi?
* Kontenjan artırımı için yeterli mali ve fiziksel kaynak sağlanıyor mu?Mesela;bir kara tahta olsun; bir de hoca olsun; hoca anlatsın anlatsın.... Herkes evine dönsün. Üniversite eğitimi, bu mantık ile yürüyen bir eğitim!se sıkıntı yok. Bu kolay. Veririz Hasan Ustaya iki sıra yapar, iki de sandalye yapar. Sıkış tıkış oturur çocuklar ama okurlar sonuçta. Olur olur çok güzel olur. Yahu bunu laboratuarı var. Bilgisayarı var. Yurdu var. Ulaşımı var. Yemeği var. Bütün bunların nasıl sağlanacağı hesap ediliyor mu? Yoksa yöntem olarak, üniversite kontenjanını dershaneye gidecek parası olan; yurdu, iyi yerde tanıdığı olan , bilgisayar laboratuarındaki yeri, erken gelen alır yöntemi mi benimseniyor?
Üniversiteden mezun olan ne iş yapacak peki? Sorusunu hiç sormuyorum. İstihdam paketini falan bir kenara bırakıyorum. Sosyal güvenlik yasa tasarısını başka bir tarafa bırakıyorum. Sonuç olarak hayata atılmaları 4 yıl daha geciktirilmiş, eğitilmiş gibi yapılmış bir gençlik ordusu ile karşılaşmak istemiyorum. Kim toplayacak bu akılları başa.... Bir şarkı anımsatıyor tüm bunlar bana. We don't need nooo education.....

1 yorum:

ozge dedi ki...

valla bu iş benim de canımı epey bir sıktı. gerçi artık her il de bir üniversite(!) olduğuna göre ve aynı zamanda bu adamlar öğretim elemanı alma veya terfi ettirme vb işlemlerin hepsini dondurduğuna göre nasıl olacak bu iş anlamadım. bizim alan bile söz konusu olduğunda 32 tane mimarlık fakültesi varken türkiye de pek çoğu sanki itü odtü ytü kadar altyapılıymış gibi davranılıyor. işte o vakit deliriyorum ısparta da bir arkadaşım 7 tane farklı alandaki derse girmeye başlıyor ve aynı zamanda bölüm başkan yardımcılığı yapıyor. e bu çocuklar mezun olunca aynı diplomayı alıyor. sonra iş arıyor zor buluyor ya da bulamıyor.. e şimdi biz bunun adını eğitim mi koyuyoruz. yani lise binalarından bozma üniversite(!) kampüslerinde alanı olmadığı halde boş geçmesin diye girilen derslerle, lise mantığında mezun olunca 4 yıl hayata atılması geciken bir genç eğitilmiş(!) mi oluyor.