10 Nisan 2006

Yanılsamalar....


Kitabı sevdim. Roman içinde roman tadı yaşattı. Bazı bazı film izler gibi hissettirdi. Bunun yanı sıra zamana ve insanlara dair değişik hislere gark olmama neden oldu. Cahteaubriand'ın aşağıdaki sözü ile ilk sayfadan darbeyi vurdu:
"İnsanın bir tek ve hep aynı yaşamı yoktur. Peş peşe eklenen bir çok yaşamı vardır ve çektiği acıların nedeni de budur."

"Hesabıma göre Frieda Spelling'in yetmişdokuz yaşında olması gerekiyordu. Alma'nın onu tanımlarken anlattıklarını dinlerken atmaca gibi bir kadın canlandırmıştım gözümde: lafını sakınmayan, korkutan bir kadın, gerçek ötesi bir tip; oysa o akşam gelip yanımıza oturan kadın sakin, yumuşak, neredeyse çekingen biriydi. Ne dudağında boya, ne yüzünde makyaj vardı, ne de saçına başına çeki düzen verilnmişti; ama yine de kadınsıydı, yalın, cismani olmayan bir tarzda yine de güzeldi. Ona bakarken, aklı maddeye üstün gelen nadir insanlardan biri olduğunu hissetmeye başladım. Zaman bu insanlardan birşey alıp götürmez, yaşlanırlar ama kim oldukları değişmez, hayatta kaldıkça kendilerini daha da eksiksiz olarak ve acımasıza yeniden yaratırlar."*

(* Paul AUSTER yanılsamalar kitabı, sf 221)

2 yorum:

Umut DURAK dedi ki...

Ben bu adamı okurken meslekte bir yazar hissi edinmiştim. Sende de aynı his oldu mu? Adamın anlatacak bir şeyi olmaktan çok entellektüel okuyucuya anlatmasını bilen bir çalışan havası hissettim. Tabi bu arada pek de keyif aldım okduklarımdan, o ap ayrı. Başarılı yani amca. İşini iyi yapmakta sanki. Ne dersin?

Serendipity dedi ki...

Bu kitabın ardından yazarın Timbuktu'sunu da okudum. Timbuktu'da Austher bir köpeğin penceresinden bakıyor hayata. Yer yer sana da o pencereden baktırıyor.Özetle bu kitap da güzeldi. Öte yandan anlatacak bir şeyi olmayan adam yazar mı?/ yazabilir mi? bilmiyorum ama; yazara ilişkin benim hissettikerlim şöyle betimlenebilir. Lezzetli bir pastanın içinde ayrı ayrı tadı alınan meyve parçacıkları. Pasta profesyonal birinin elinden çıkmıştı ve meyveler tazeydi!
(Parantez içinde söylemeliyim ki yorumlarını okumak pek hoşuma gidiyor arkadaşım.)