22 Şubat 2007

Big brother is watching you!


Dün gece itibariyle son bikaç sayfasını sonraya sakladığım, George Orwell'in 1984 adlı romanını bitirmiş bulunuyorum. Kitaptan etkilenmiş bulunuyorum. Az daha büyüyünce bir kere daha okumayı planlıyorum.

George Orwell’i 1984’ü ile değil Hayvan Çiftiği ile tanıyordum. Hangi sebepten indirdiğimi hatırlamadığım tezlerden birinde “1984’de sözü edilen dünya düzenin uygun bir eğitim biçimi”nden bahsediliyordu. (tezi bulabilirsem başlığını ve referansını buraya ekleyeceğim) Tezin ardından bu romanı okumalı diye düşünürken, sevgilim elinde kitapla oldukça etkilenmiş olarak geldi. Kitabı okuma sırası bana gelmişti.

Biten romanın ardından bu sabah işe gelirken gördüğüm bütün ilan panolarında bıyıklı bir adamın yüzünü görür gibi oldum. “Big brother is watching you!” Kitabın beni etkilemesinin nedeni sanıyorum ki: yaşadığımız hayattaki bazı olgularla, kitaptaki olguların çakışması. Yönetim biçiminden bağımsız olarak bireyin yönetimden kaynaklı yaralarına dokunan bir kitap olmuş bana kalırsa. Genllikle anti-sosyalist olarak nitelendirilen kitap, anti-kapitalist çizgiler de taşımakta. Yazarın özellikle “çiftdüşün” olarak adlandırdığı düşünce-karar sistematiği hakkında yazdıkları, bana dilimizde yaşanan çözülmeyi; ve bu çözülemenin getirdiği/getireceği olası sorunları yaşattı. Sözlerimizi, ifadelerimizi, dilimizi etkilerken aslında düşüncelerimizin de nasıl yeniden şekillendirildiğini ve bu şeklin dünya düzeninin aslında küçük bir modeli olduğunu söylemek yanlış olmaz.

“Mutlu son”lara alıştırılmış bir neslin evladı olarak; mutsuz biten kitap hakkındaki görüşlerimi yazarın etkileyici bir sözü ile tamamlamak istiyorum:

“insanlar yalnızca yaşamın amacının mutluluk olmadığını düşünmeye başlayınca mutluluğa ulaşabilirler.”

4 yorum:

Umut DURAK dedi ki...

SOn söze katılayamıyacağımı üzülerek bildiriyorum

Serendipity dedi ki...

Umutcum yaaaa o cümleyi yazarken aklıma böyle bir yorum yazabileceğin geldi biliyor musun? Belki de cümle şöyle düzeltilmelidir.

“insanlar yaşamın amacının yalnızca mutluluk olmadığını düşünmeye başlayınca mutluluğa ulaşabilirler.”

Bu konu üzerine de birşeyler yazmalı galiba

Bilge dedi ki...

ben o söze katılırım. doorudur, çünkü çok dünyalı bir sözdür, mutluluu soyut bir mutluluk arayışıyla sağlamayız. o insanca bi yaşam sürmenin byproductıdır. mutluluk bi ödül olamaz, ancak bir hediye olduunda gerçektir.. derim ben. sözde yanlış bişi yok..

Düşgensel Hunili dedi ki...

"...yaşayacak bir niçin'i bulunan, tüm nasıllara dayanabilir..." Bunu Ingeborg Bachmann demiş. Bu niçin'lerden de çok olması mutluluk ile doğru orantılıdır. Bunu da ben dedim. Rahatladım mı? Evet :)