09 Mart 2008

Ertesi Güne Kalan Bir Kadın Yazısı

Sevgili anneanem, kızım, kardeşim, arkadaşım.

Bu ülkede kadınsan; sen de anneannem gibi erken yaşta evlenip, çoluk çocuğa karışmışsındır. Hayatında hiç sosyal güvencen olmamıştır, belki hiçbir yerde çalışmamışsındır. Geceleri başını yastığa koyduğunda sızlayan dizlerinden anlamışsındır, ne kadar çok çalıştığını. Kızlar, oğullar sahibi olmuşsundur. Bir de değil, birden fazla üstelik. Yamadığın çorapları bir çocuğunun ayağından diğerine giydirmişsindir. “Bugün ne yiyecek bu çocuklar?” diye düşündüğün de olmuştur. “Ana ciğeri, kopek ciğeri!” diye isyan ettiğin de… Ya da babaannem gibi kuma gelmiştir üstüne de ince hastalıktan teslim etmişsindir canını. Hesabını soran da olmamıştır.

Bu ülkede kadınsan; sen de annem gibi evinin direği olmuşsundur. Kendinden kısıp çocuğuna aldığın muhakkak olmuştur. Belki çok çocuk doğurmamış, belki tarlada çalışmamışsındır. Ama mutlaka kıymeti bilinmemiş emeğinin. “Ev kadını” deyip geçmişlerdir sana. Bir “eline sağlık” denmesini dört gözle beklemişsindir. “Adam” yerine koyan olmamıştır. Ya da belki hem çalışmış hem çocuklara bakmışsındır. Belki okumuş öğretmen olmuşsundur, tenefüs çaldığında kendi çocuğuna bakmaya eve koşmuşsundur. Şanslıysan, emekliliğinde bir nefes alabilmişsindir belki. Aldığın emekli ikramiyesi kendine başını sokacak bir ev almaya yetmemişse bile yine de yaşayıp gidiyorsundur.

Bu ülkede kadınsan, arkadaşımsan, kardeşimsen. Sokakta bir erkeğin tacizine mutlaka maruz kalmışsındır. Bir laf atan, sarkıntılık eden mutlaka olmuştur. Gece geç vakit eve girmekten ya korkmuşsundur, ya buna bir yasak konmuştur. Mutlaka dumuşsundur o sözü. Birinin başkasına orospu diye hakaret ettiğini mutlaka duymuşsundur.

Ya abin ya baban izin vememiştir okumana. Eğer okuyacak kadar şanslı isen, aynı yollardan gelip de aynı sınıfta okuduğun erkek arkadaşlarınının senden daha zeki olduğunu iddia ettiğine şahit olmuşsunudur. “Eksik etek” olmuşsundur. “Saçı uzun, aklı kısa” olmuşsundur. “Elinin hamuru ile erkek işine karışma”na izin verilmemiştir. Hayatında bir kez gördüğün bir adamın karısı olmuşsundur belki kim bilir? Okulunu bitirip de kendi evini kurma hayalini kurmuşsundur belki. Ya paran yetmemiştir, ya da senin adına bir karar veren mutlaka bulunmuştur.

Bu ülkede kadınsan, şanslıysan, seçip seçilebiliyorsan; kadının anneliğine müsade etmeyen sosyal güvenlik tasarılarını meclisten geçiren “kadın” milletvekilleri sen seçmişsindir. Ya da başının şekliyle, eteğinin boyuyla uğraşırken, emekliliğinle, sütünün parasıyla, geçiminle, kreşinle, çocuğunun okuluyla, senin işinle ilgili düzenlemeleri çatır çutur değiştiriveren bir iktidara oyunu bizzat sen kendin vermişsindir üstelik.

Eğitim hakkını dişiyle, tırnağıyla, hem okuyup hem çalışarak kazanan; aydınlık, anlayışlı bir aileye mensup olmaktan ötürü şanslı, eğitimli bir kadınım bugün. “Erkek gibi kadındı” denerek anılan anneannemin beş çocuğunu tek başına yetiştirirken verdiği kavganın sonlarına şahit oldum .Yaşam azmini ve gücünü örnek aldım. Annemin öz verisinin, o en fırtınalı anları göğüsleyen halinin hayranı oldum. Ve bir ilk göz ağrısı olarak, onun ilk sızılarınn müsebibi.

Çok şanslı olduğumu düşünsem de zaman zaman, kadın olmanın “zor zanaat” olduğunu biliyorum. Dünya’nın neresinde olursan ol pek de fark etmiyor üstelik. Bir kadın olarak bu devrin şekillendirdiği kendi kavgamı yaşayıp gidiyorum işte şimdi ben de. Dünya’nın her yerinde bir şekilde, ezilerek, örselenerek kendi kavgasını yaşayan bütün kadınların Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun. En çok kadınların emeğiyle yetişen yeni nesillerin daha aydınlık günlere uyanması temennisi ile...

2 yorum:

mr.paradise dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Gaia Skywalker dedi ki...

Didem'cigim ellerine saglik. Pek guzel olmus "Dunya Kadinlar gunu"yazin.

Senin de kadinlar gunun kutlu ve mutlu olsun. Ayni temennileri paylasarak selam ve sevgilerimi sunuyorum.

e.