09 Temmuz 2006

Bir pazar gününden...


Efendim bu gün belki de çooook uzun zaman sonra ilk kez evde ve kimse olmaksızın, dışarı çıkmaksızın geçirdiğim bir gün oldu. Ha oturup da dinlendim mi? Verimli işlere imza attım mı? yoruma açıktır.

Sabahın seherinde öten kuşlarla güne başlamaya alışan vücut sabah 8 deyince uyanmıştır. Güne açılan gözler bir daha kapanmamakta diretmişlerdir. Oysa bambaşka planlarım vardı. Dün gece geç saattte gelen uykuyu sabah uykusuyla devşirecektim efendim; brunch yapacaktık yan komşu ile ne mümkün. Dolayısıyla, sabah erkenden kalkıldı. Ne yapıldı? Kitap okundu.Televizyon izlendi. Çoktandır bu televizyon olayına ara vermiştim. Başıma musallat olan ağrının sebebi TV doz aşımı olabilir. Şüpheleniyorum.

Başka ne yapıldı efendim? Etli biber dolması yapıldı. Çünkü ben evde vakit bulunca direk kendimi mutfakta buluyorum. Nedendir efendim? Nedenler sıralı olabilir. Domatesleri küp küp doğrarken başka hiç bir şey düşünmemek insanda yoga etkisi yapıyor deneylerle sabit. Ha bir de oburluk nedenim var kendimce. nadiren yemek yapacak fırsat bulmak olabilir. Bu seferki neden, anne eve gelince jest olsun niyetiydi. (tabi bütün bu yemek yapma hadisesi insanın canı isteyince güzel! İstememesi hali felaketlere yol açabilir. Evlerden uzak diyoruz noktayı koyuyoruz.)

Başka ne yaptım? Balkondaki biberleri suladım. Gazetemi okudum. Bahçeyi süpürdüm. renklileri attım yıkandılar. Ütülendiler. Türkçe dersindeki gibi soralım: Ütütleyen kim? Özne bendeniz. Cümlelerin gidişhatından rahatça anlaşılacağı gibi, ütü kendi kendine olabilen bir iş değil. Bu işin benim tarafımdan yapılması da hiç hoş değil! Nokta.

Başkaaaa. Sunay'ın 6 günlük kızını görmeye gittim. Sunay bir küçük kadındı. Bir küçük anne oldu. Niyetim başka yazılarda kendilerinden söz etmek.

Dinlendim bugün. En önemlisi kafa dinledim. Gürültülü bir işim var da... Son olarak bu pazardan çeşitli dersler çıkarıldı efendim. Yalnızlık zor iş. Hele o kapıyı anahtarla açıp kapamalar. Alışkın değilim. Yadırgıyorum. Canım sıkılıyor. Çalışmak güzel şey. Evde olmak bile insan evini özlediğinde güzel. Doz aşımı her nevi iş için zararlı efendim. Ha bir de insanın yanında sevdikleri olmayınca dolma nefis olsa ne yazar? Tadı olmuyor.

Dolma fotografı için teşkkürler mutfaktazen

1 yorum:

Düşgensel Hunili dedi ki...

Evet yani insan yapar da haber vermez mi bre? Koktu vallaa deli gibi.. Çocuk düşürttüren bir kokusu vardır o yemeğin. Yalnız dikkatimi çeken bir şey oldu ki hemen bir detay olarak girmek isterim; o fotoğraftaki etli değil zeytinyağlı biber dolması. Yani olay bu kadar güzel betimlenmişken ve siz de bıırofössyöönel bir fotoğrafçı olma yolunda kendinizi kara odalarda ışıksız çalışırken olmamış o zeytinyağlı :))) Ama pek hamarat ev kızı gördüm seni :) Eferümm seni alan yaşadı :)