28 Temmuz 2006

Tatildi, kitaptı, Heyecandı....


Paul Auster New York Üçlemesi ile beni etkiledi, özellikle de kilitli oda. Kitabın kapağını henüz kapatmış olarak; taze bir zihin bulanıklığıyla yazıyorum şimdi bunları. Tatil yolculuğuna çıkmama dakikalar kala zihnimin bu bulanık halini normal görüyorum zaten. Denize bakıcam derinliğim artacak, netleşeceğim ve sonra eski çöplüğüme geri döneceğim.

Birazdan valizleri toplama vakti gelecek. Bir zamandır götürülecekler diye belirlenen bütün o şeyleri ( şapkalar, terlikler, güneş sütleri, giysiler, fotograf makineleri...) mantıklı olma katsayısı ile çarpıp öyle yerleştireceğim valizime. Tembihim o yönde. Modern insanın maddeden bağımsız yaşayamayacağını kanıtlar bir kalabalıkla birlikte yola çıkacağım.

Doğma büyüme bir Ankaralı (eski çöplük/daimi çöplük) olarak denize olan sevgimi nasıl açıklarım; nasıl anlatırım? Bunun için daha uzunca ve daha özenle yazmalı sanırım. Bir gece vakti varılan yazlık evde sabaha kadar dalga sesi dinleyip uyuyamayan bir kız çocuğunun heyecanı hala var içimde. Büyüdükçe heyecanlarımı törpülemeyi ben de öğrensem de içimde valizlere yerleştirilmeyen cinsten, rengarenk, kıpır kıpır hisler taşıyarak çıkıyorum bu tatile, pupa yelken...

2 yorum:

Düşgensel Hunili dedi ki...

Yani Ayvalıkta buluşmak da varmış ya kaderde :))) İtalya'nın çöpçülerini hatırlayarak gülümsüyorum ve tatilinin geri kalan kısmında iyi eğlenceler diliyorum sana güzel Sıdıka!

Düşgensel Hunili dedi ki...

Özledim beeee! Ne tatilmiş ama aaa! Neyse yarın sabah sabah görüşmek de var kaderde :))))
Bloglarda buluşalıım tey tey
Görüşelim konuşalım hey hey :)