07 Aralık 2005

Karanfil'e dair


Karanfil! Gül değil, menekşe değil, sümbül değil ille de karanfil!
Yazarların, şairlerin diline düşmüş, türkülerde yer buluşmuştur kendine...
“Karanfilin moruna, ölüyorum yoluna.”
Edip Cansever’in söz ettiği üzere, ben o karanfile eğilimliyim biraz işte.

Karanfil! Aldığım kitapların köşesine çizdiğim karanfil. Kütahya’da ne kadar seramik bardak varsa üzerinde izini arayıp bulamadığım karanfil. Yazdığım iki satırın altına imza diye attığım karanfil. Bir öğretmenler gününde; bir çiçekçinin ağzından: “Karanfil cenazeye gider.” diye öğrendiğim; üzülmediğim, karanfil. Ebru boyalarıyla suyun üstüne çizmeye çalıştığım karanfil. Amasra sokaklarında, saksılardan zarifçe uzattığı boynunu kadraja sığdırmaya uğraştığım karanfil. Mezuniyet günümde bir demetini hediye olarak almaktan ziyadesiyle mest olduğum karanfil. Dumanı bir yana, sigarasını içerken dudağımda kalan o şekerli tadı sevdiğim karanfil. Sıcak şarabın içinde hissettiğim kokusunu defalarca içime çektiğim karanfil. Ankara’da aynı adlı sokağı adımlamaktan bıkamadığım karanfil!

Adam akıllı takılı kalmıştı aklım bir dönem karanfile. Belki bendim o karanfil biraz. Kendine satırlarda yer edinmekten memnun, ince, narin, kırılgan, inatçı, renkli, neşeli ve her daim güzel. Seviyorum karanfil imgesini. Dedim ya ben o karanfile eğilimliyim biraz.

Karanfilden bu kadar söz etmişken, Edip Cansever’in “Yerçekimli Karanfil”ini bilenler, bir kez daha; bilmeyenler, ilklerin unutulmazlığının verdiği heyecanla ve asla azalmayan bir hazla okumalı. Sözü Usta’nın dizeleriyle noktalamalı.

Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde
Oysaki seninle güzel olmak var
Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi
Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda
Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor.
Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel
O başkası yok mu bir yanındakine veriyor
Derken karanfil elden ele.
Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle
Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil
Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk
Birleşiyoruz sessizce...

—Bu satırları yazarken kulaklarımda çınlayıp durdu Yeni Türkü’nün o güzel şarkısı.
“Karanfiller açıyordu, o zamanlar gözlerinde
Bir baksam kül olurdum yüzüne.”

1 yorum:

Umut DURAK dedi ki...

pek güzel olmuş ellerine sağlık.