02 Aralık 2005

Kimdir bu Sıdıka Saka?



Kimdir bu Sıdıka Saka? Postmodern ev kızıdır! Dünyanın başka ülkelerinde de evinde oturmaktan başka yapacak işi olmayan genç kadınlara “ev kızı” ismiyle seslenilmekte midir? Bilinmiyor...
Örgü hırkası ve patiklerinin üzerinde giydiği ev terlikleri; terimlerle süslediği uzun, iğneli, hoşa gitmez cümleleri vardır Sıdıka’nın. Sonra, ülkemin hemen her yerini kaplayan ama yinede “kenar” sıfatıyla nitelendirilmekten kurtulamamış mahallelerden birinde oturmaktadır. Telefon sapığı ve belalısının adı da “Kenar” dır ayrıca. Sürekli olarak “ocakta yemeği olan” komşuları vardır. (Benim de var!) Tek derdi erkek olan komşu kızları vardır ve Sıdıka bu tip kızlardan pek haz etmemektedir. Abisi futbol düşkünü bıçkın Türk delikanlısı, babası namus düşkünü bir akşamcı, annesi ise terliğini silah olarak kullanabilen tam bir Türk kadınıdır. Sıdıka’nın içinde yaşadığı dünya, evdeki akvaryumun içinde yaşayan balıkların dünyasına benzemektedir. İşin kötü yanı Sıdıka bunun farkındadır.
Sıdıka, başlangıçta benim için, annemle ikimizi esprileriyle televizyon karşısına mıhlayan bir diziden ibaretti. Atilla Atalay’ın aynı adlı kitabıyla tanışmam diziyle tanışmamdan sonra oldu. Bu tanışıklık Sıdıka ile aramızdaki bağı perçinledi doğrusu. Esprileri dilimize pelesenk olmaktan öteye geçti. Sıdıka haytımıza girdi. Annem zaman zaman bana Sıdıka diye seslenir oldu.
Her yaz süresi değişmekle birlikte üzerimde hissettiğim o akvaryum efektinin sözlere dökülmüş hali oldu Sıdıka. Seviyorum kendisini. Tanımak isteyenlere kitabı hiç vakit kaybetmeden okumalarını öneriyorum.

NOT: Kıvırcık saçlarınla dizdeki Sıdıka’ya benden daha çok benzeyen arkadaşım. Sen kendini bilirsin!

ÖZET:
Her biri ayrı bir ima taşıyan uzunca ve hararetli bir anne- kız diyaloğunun devamında:
Sıdıka: Madam Curie de bir bilim kadınıdır.
Annesi: Hadi ordan!Madam köri adam madam köri olmuş da koca-ryum elementini bulabilmiş mi? Sus bakalım! Bilim kadını deme anneye Kaltakinyum elemeneti seni!

Hiç yorum yok: